Psikolog Yağmur Akyıldız

ÇOCUKLARDA SAĞLIKLI CİNSEL GELİŞİM Cinsellik biyolojik ve sosyal olarak inşa edilen,kültürel ve dini inançları yansıtan bir olgudur. Anne babalar çocuklarıyla konuşmaktan utandıkları için bu konuşmayı sürekli ertelerler.   Çocuklar tüm saflıkları ile öğrenmeye ve meraklarını gidermeye yönelik sorular sorarlar. Çoğu anne baba bu sorulara hazırlıksız yakalanırlar ve beklenmedik anda gelen bu sorular kaygı yaratır. Kaygı da hata yapma olasılıklarını artırır.  Ebeveynler çocuklara duygusal uyaranları nasıl yorumlayacaklarını ve deneyimlerini tanımlarken hangi kelimeleri kullanacaklarını öğretir. Ayak parmağı ya da göbeği gıdıklandığında agu' layıp kahkaha atan bebek,cinsel organına dokunulduğunda aynı tepki verir. ÇOCUKLARIN CİNSEL TEPKİSİ Bebek,vücudunun bu kısmının cinsel bir bölge olduğunu henüz öğrenmemiştir.Çünkü yetişkinlerin zihinlerindeki cinsel kavram ve düşüncelere sahip değildir.Çocuk için burası zevkli tepkiler vere

Genellikle çocuklar mesane kontrol gerçekleştirinceye ,yani ortalama olarak 2-3 yaşlarına kadar altlarını  ıslatırlar. Gündüz mesane kontrolü 2 yaş dolaylarında, gece kontrolü ise 3,5-4,5 yaşları arasında kazanılır. Çocukların hemen hepsinin idrar ve dışkı kontrolü kazandıkları dört yaşlarından sonra alt ıslatmanın devam etmesi ' Enresis' yani alt ıslatmadır.Ortalama 4.5 yaş çocuklarının tümünün yüzde 15'i altını ıslatır,yani enuretiktir. Çocuklarda alt ıslatmaları yaklaşık yüzde 80'i gece (enuresis nocturna),yüzde 5'i gündüz (enuresis diurna) görülmektedir. Bu oran okul çağında azalmakla birlikte çocukluğun ortalarına hatta ergenliğe kadar devam ettiği görülür. ALTTA PSİKOLOJİK NEDENLER YATABİLİR Bazen çocuğun annesine ve babasına olan öfkesinin sembolik bir ifadesi olarak karşımıza çıkabilir. Çocuğun duygusal dünyasının bir yansımasıdır aslında; yetersiz ilgi,yeni bir kardeşin doğması,evde boşanma aşamasına gelen ya da şiddet içeren kavgalar da çocu

   Teknoloji hızla gelişiyor.Bu gelişimi takip etmek neredeyse imkansız.Bir yandan hayatı kolaylaştırıyor,sosyal iletişimi artırıyor,bir yandan da sosyal izolasyon yaratıp,sanal ilişkilere neden oluyor.Maalesef nasıl ki ' Trafik Canavarı' kavramı ile birdenbire insanların yüzde yüz sorumluluğu olan bir konu, ucube bir canavar yaratılarak onun omuzlarına yıkıldıysa, şimdi de 'Teknoloji Canavarı' kavramı ile bilgisayar ve İnternet bir canavara dönüştürüldü. Yani yine insanoğlu içindeki canavarı,kontrol edemediği tüm dürtüleri bu kavrama yansıttı. Televizyon,İnternet,bilgisayar oyunları ve diğer taşınabilir bilgi iletişim teknolojilerini günde ortalama 3 saatten fazla kullanmayın. Gündelik hayatınızda düzenlenmesini olumsuz etkileyebilecek düzeyde bir mecburiyet hissi duymayın. Kanaldan kanala dolaşarak sürekli televizyon seyretmeyin. Cep telefonunuzu her dakika kullanmayın. Ailenizi ihmal edecek düzeyde oyun oynamayın. Teknoloji bir enjektöre benzer v